2019 FAALİYET RAPORU
PDF BNP PARIBAS GRUP İLETİŞİM ENGLISH

YÖNETİM KURULU BAŞKANI'NIN MESAJI

2019 yılında TEB, zengin finansal ürün, hizmet ve çözümleri ile müşterilerinin çözüm ortağı olmayı sürdürmüştür.

Değerli paydaşlarımız,

Dünya ekonomisi açısından 2019 yılının en önemli gelişmelerinden biri merkez bankalarının genişleyici para politikası uygulamaları olmuştur.

Yılın ilk yarısında ABD-Çin ticaret politikalarında korumacı eğilimin baskın gelmesiyle birlikte gümrük tarifelerinin artırılması, küresel ölçekte yatırım kararlarının ertelenmesine ve imalat sanayiinde belirgin ivme kaybına neden olmuştur. Buna ilaveten İngiltere’nin AB’den ayrılma sürecindeki olumsuz gelişmeler, mevcut dış ticaret anlaşmalarının baştan yapılabileceği beklentilerini artırmış, Sterlin başta olmak üzere gelişen ülke para birimlerinde önemli ölçüde oynaklığa yol açmıştır. Bu durum, gelişen ülke ekonomilerini de olumsuz yönde etkilemiştir.

Küresel ölçekte ekonomik aktivite üzerinde söz sahibi olan ABD ve AB merkez bankaları bu duruma kayıtsız kalamamışlardır. Global parasal genişleme sürecinin yeniden başladığı yılın ikinci yarısında faiz indirimleri ve varlık alımı programlarının devreye girdiği görülmüştür. ABD Merkez Bankası (FED), Temmuz, Eylül ve Ekim aylarında 25’er baz puan olmak üzere toplam 75 baz puan faiz indirmiştir.  Politika faizini %1,5-%1,75 aralığına çeken Fed bilanço küçültmesi sürecine son vermiş, aylık varlık alımlarına başlamıştır. ABD Hazinesinin borçlanma programı ve artan bankacılık regülasyonları, ABD bankacılık sisteminde likidite sorununa yol açmış ve FED’in sıkı politika duruşunda gevşemeye neden olmuştur.

Benzer bir yol izleyen Avrupa Merkez Bankası (ECB) da politika faizini 10 baz puan düşürürken, aylık 20 milyar Euro’luk tahvil alım programına başlamıştır. 

ECB ve FED politikalarının ekonomik aktivite üzerindeki olumlu etkisi yılsonuna doğru belirginleşmiş, öncü göstergeler 2020 yılı için pozitif işaretler vermiştir. Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim 2019 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda, 2019 yılı için küresel ekonominin %2,9, 2020 yılında ise %3,3’lük bir büyüme yakalayacağını tahmin etmektedir.

Ekonomik büyümenin yeniden canlanma sürecine girmesi beklentisi nedeniyle FED üyeleri 2020 yılında faizlerde değişikliğe gitmeyecekleri yönünde görüş bildirmektedir. Fon akımlarına bakıldığında ise 2019 yılı son çeyreğinden itibaren küresel tahvil piyasalarından çıkış görülürken, büyüme odaklı bir beklentiyle hisse senetlerine yönelen fon akımları gözlemlenmektedir.

Gelişmekte olan ülke piyasaları, küresel likidite koşullarından olumlu etkilenmiştir.

2019 yılında ABD, Çin ve AB başta olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının genişlemeci politikaları, gelişmekte olan ülke merkez bankalarının da faiz indirimlerine başlamasını tetiklemiştir. Gelişen ülke para birimleri ABD doları karşısında değer kazanmış, enflasyon oranlarında belirgin düşüşler görülmüş, artan fon akımları nedeniyle ekonomik durgunluk süreci kısa sürmüştür. 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF)’nün verilerine göre, gelişmiş ülkelerin uyguladığı genişlemeci para politikasının sonucunda, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy yatırımları 2019’da belirgin şekilde artmıştır.

Bu gelişmeler 2020 yılında Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere dair büyüme beklentilerini desteklemektedir. Buna ilaveten ABD ekonomisindeki toparlanmanın gelişen ülke para birimleri üzerinde baskı yaratabileceği de öngörülmektedir.

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinden itibaren büyüme sürecine geri dönmüştür.

2018 yılı Ağustos ayında meydana gelen gelişmeler ve döviz kurlarındaki artış, ekonomik aktivitede yavaşlamaya yol açmıştır. Ancak takip eden dönemde kamu destekli kredi programları, teşvikler ve düşüşe geçen faiz oranları toparlanma sürecini hızlandırmıştır. 2019 yılı ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre %1,69 büyüyen Türkiye ekonomisi, takip eden çeyreklerde %0,99 ve %0,43’lük büyüme performansları yakalamıştır. 2018 yılı ile karşılaştırıldığında ise, 2019 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık büyüme hızı  %0,9 ile pozitif bölgeye geçmiştir. 

Yılın geneline bakıldığında, ithalat hacminde daralma ve rekabetçi kurun da etkisiyle güçlü ihracat performansı, net ihracatın büyümeye pozitif katkı yapmasını sağlamıştır. Kredi büyüme ivmesinin bir sonucu olarak hane halkı tüketim harcamaları artış göstermiş, yatırım harcamalarındaki yavaşlama süreci de yıl içerisinde azalmıştır.

İstikrarlı döviz kuru, düşüş trendinde seyreden enflasyon oranları ve TCMB’nin faiz indirimleri; hükümetin “Yeni Ekonomi Programı”na uygun olarak ekonomideki dengelenme sürecine destek vermiştir.Bu sürec istikrarlı döviz kuru, düşüş trendinde seyreden enflasyon oranları ve TCMB’nin faiz indirimleri destek vermiştir. Ocak ayında %20 seviyesinde seyreden yıllık enflasyon oranının yılsonunda %11,8’e gerilediği görülmektedir. Bu olumlu seyri gözlemleyen TCMB,  Temmuz ayından itibaren gösterge faiz oranında 1200 baz puan indirime giderek politika faizini %24’ten %12’ye düşürmüştür. TCMB’nin 2020 yılında enflasyon görünümündeki seyre bağlı olarak faiz indirimlerine devam etmesi beklenmektedir.

2020 yılında gelişmiş ülke merkez bankalarının para ve faiz politikaları ile küresel likidite koşulları, Türkiye finansal piyasaları ve makroekonomik görünümü üzerinde belirleyici olacaktır. Olumlu koşulların sürmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde yakalanan büyüme ivmesi ve eşzamanlı düşük enflasyon seyrinin devam etmesi öngörülmektedir.

Türkiye bankacılık sektörü 2019 yılında kredi büyümesine ağırlık vermiştir. 

2018 yılı döviz kuru yükselişinden kaynaklı şirket bilançolarında bozulmanın olumsuz etkisi 2019 yılı banka bilançolarına yansımakla beraber, kredi büyümesinde hızlı seyir ve güçlü sermaye yeterliliği bankacılık sektörünü sağlıklı kılmaktadır.

Reel sektörde döviz borcu yüklü seyreden şirketlere verilen kredilerin geri dönüşlerinde yaşanan problemler nedeniyle yılbaşında %3,87 olan takipteki krediler oranı Aralık 2019 itibariyle %5,36 oranına yükselirken, yeniden yapılandırma sürecinin desteklenmesi yükselişin sınırlı kalmasını sağlamıştır. Buna ilaveten BDDK’nın aldığı önlemler banka bilançolarında artan kredi hacmine kaynak sağlanmasını kolaylaştırmıştır. 

2019 yılında bankacılık sektöründe TL cinsinden kredi büyümesi %14 olurken, kredi büyümesinde TCMB’nin zorunlu karşılık oranlarının kredi büyümesi ile ilişkilendirmesinin önemli etkisi olmuştur. TCMB’nin gösterge faiz oranlarında önemli ölçekte indirime gitmesi kredi maliyetlerini düşürmüştür. Kredi eğilim göstergeleri büyümenin devamına işaret etmektedir.

Kanaatimizce, Türkiye ekonomisinde 2019 yılındaki dengelenme süreci 2020 yılında yerini büyüme sürecine bırakacaktır. Türkiye ekonomisi yeni başarı öyküleri ile küresel arenadaki yerini sağlamlaştırmaya devam edecektir. Bu süreçte, global piyasalarda risk iştahının devam etmesi ve Türkiye’de enflasyonun tek hanede kalıcı olması önem taşımaktadır. Mesajımın bu ikinci bölümünde TEB’in 2019 yılında kaydettiği performans, BNP Paribas ile olan sinerjik ve güçlü iş ortaklığımız ile iştirak portföyümüzdeki gelişmeler hakkındaki tespitlerimin yanı sıra 2020’ye dair öngörülerimi de paylaşmak isterim.

TEB, 2019 yılını sağlıklı ve sürdürülebilir bir performans sergileyerek tamamlamıştır.

2019 yılında TEB, zengin finansal ürün, hizmet ve çözümleri ile müşterilerinin çözüm ortağı olmayı sürdürmüştür.  Bankamız, yıl boyunca, Türkiye ekonomisine ve sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunan reel kesimin katılımcılarına kaynak aktarmaya, ihracata aracılık etmeye, girişim dünyasını desteklemeye, kısacası paydaşları için katma değer üretmeye devam etmiştir.

TEB, 2019 yılını, 107,4 milyar TL’ye yaklaşan aktif büyüklüğü ve 69,2 milyar TL’lik kredi hacmi ile tamamlamıştır.

TEB, KOBİ’lerden girişimcilere ve bireylere kadar çeşitlilik gösteren geniş ve yaygın bir müşteri kitlesine sahiptir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki Bankamız, 2019 yılında bu geniş müşteri kitlesini oluşturan hane halkının ve şirketlerin öncelikli tercihlerinden biri olmayı sürdürmüş, müşteri deneyimini farklılaştırmaya ve yalınlaştırma yönelik çok sayıda stratejik proje üzerindeki çalışmalarına devam etmiştir.

2019 yılı iştiraklerimiz için de başarılı bir yıl olmuştur. Hizmet sunulan müşteri adetlerinde ve işlem hacimlerinde sağlıklı sonuçlar elde edilirken, hissedar değerine somut katkıda bulunulmuştur.

Türkiye bankacılık sektörünün saygın ve köklü markalarından olan TEB, üyesi olduğu BNP Paribas Grubu’nun vizyon ve stratejisi doğrultusunda, çalışmalarına kararlılıkla devam ederek Türk ekonomisine katkılarını arttırmakta, piyasadaki yerini daha da sağlamlaştırmaktadır. Bankamız, yenilikçilik ve dijitalleşme odaklarında inşa ettiği ivmelenme ile 2020 ve sonrasında kaydedeceği büyümenin yol haritasını ortaya koymuş, elde ettiği performans sonuçları ile iş modelinin sağlamlığını kanıtlamıştır.

İnovasyon TEB için vazgeçilmez bir alandır.

İnovasyon alanındaki çalışmalarımız 2019 yılında çok yönlü olarak devam etmiştir. Bu çalışmalarımızın yansımaları dijital bankacılık başta olmak üzere iş kollarımızda somutlaşmaya devam etmiş, verimliliğimize ve performansımıza katkısını sürdürmüştür.

CEPTETEB, kullanıcı sayısı, fonksiyon ve işlem hacmi açısından yeni zirvelere koşarken, 2019’un önemli bir yeniliği sektörde ticari müşterilere özel geliştirilmiş tek platform olan CEPTETEB İŞTE’nin devreye alınması olmuştur. Bu yeni ürünümüz, başarısını kısa sürede perçinlerken, BNPP bünyesinde yapılan ve 40’ın üzerinde projenin yarıştığı IFS Rising Up Days etkinliğinde
1. seçilmiştir. Elde ettiğimiz bu yeni başarı hepimizi gururlandırırken, TEB’in yenilikçilik alanındaki gücünü ve odağını bir kez daha ortaya koymuştur.

TEB, 2018 de başlattığı Dijital Finansal Okuryazarlık Programı’nı da sürdürmektedir. On-line eğitimlerle 250 bini aşkın vatandaşımıza ulaşan ve finansal okuryazarlık konusundaki öncülüğünü bir adım öteye taşıyan TEB ekipleri 20’den fazla üniversitede 6.500 genç ile buluşmuştur. İnancımız odur ki, bu ve benzeri çalışmalar, finansal teknolojilere hakim, tasarruf eğilimi gelişmiş, kaynaklarını etkin yöneten, ekonomik olarak güçlü bireylerin yetişmesine katkıda bulunacaktır.

Rekabetin her geçen dönem arttığı, oyunun kurallarının yeniden yazıldığı sektörümüzde, inovasyon ve dijitalleşme adeta entegre olmuş, çoğu yerde geçişkenlik arz eden mega trendleri ve piyasa belirleyicilerini işaret etmektedir. Bankacılığı yakından ilgilendiren ve çağdaş hizmet sunum formatlarımızın olmazsa olmazı konumundaki dijitalleşme, yarışın kurallarını değiştireceği gibi müşterilerimizin tercihlerinin de ana belirleyicilerinden biri olmayı sürdürecektir.

TEB, güçlü, dinamik ve gerekli sermaye öğeleriyle donanmış bir banka olarak bu yarışta yer almaya devam edecektir. İnovasyon kültürümüz bize kılavuzluk ederken, çalışanlarımız her zaman olduğu gibi bu yolculukta en değerli varlığımız olmayı sürdürecektir.

TEB iddialı olduğu bir diğer alan girişimcilik evrenidir.

Girişimcileri destekleyerek ekonomiye katkı sağlamak TEB’in misyonunun bir temelidir. Bu doğrultuda, girişimcilik evreninde sürdürdüğümüz yapılanma çalışmalarını ve gelişme potansiyeli taşıyan startuplarla yakın iş birliğini, stratejik önem ve değerde buluyoruz.

2019 yılında da Fintech ve startuplara desteğimiz devam etmektedir.
TEB, Girişim Bankacılığı yapılanması ile yenilikçi iş fikirlerini, kapsayıcı ve destekleyici bir yaklaşımla ekonomiye kazandırmak için çalışmaktadır. 2013’te hayata geçirdiğimiz TEB Girişim Evi projemiz, sunduğu 14 farklı programla ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren en yaygın ve kapsamlı girişimcilik inisiyatifi olmayı sürdürmektedir.

TEB, girişimciliğe verdiği desteği bütünsel bir yaklaşımla ele almaktadır. Melek yatırımcıları girişimcilerle bir araya getiren TEB Özel Melek Yatırım Platformu, kadın girişimcilere sunulan özel ve güçlü destek, dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı Ashoka ile gerçekleştirilen iş birliği bu alandaki çalışmalarımızdan birkaçıdır.

TEB, Türkiye ekonomisine katkısını sürdürmeye ve herkes için değer üretmeye odaklıdır.

TEB, Türkiye piyasasında inşa etmiş olduğu deneyim ve bilgi birikimini ortağı BNP Paribas Grubu’nun küresel ağıyla işbirliği içinde değerlendirmeye devam etmektedir.

Küresel ölçekte oluşturduğumuz bu sinerjiyi, Türkiye’de hizmet sunduğumuz büyük müşteri kitlemizin çağdaş bankacılık ürün ve hizmet taleplerini yanıtlamak ve ekonomik geleceğin inşasında etkin rol almak için kullanmaya kararlıyız.

Finansal kurumların temel varlık nedeninin yarınları inşa etmek olduğuna dair inancımızı koruyarak geleceğe ilerliyoruz.  Bu ilerleyişimizde ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi, profesyonel yönetim ekibimiz, yetkin insan kaynağımız, paydaşlarımızla geliştirdiğimiz işbirliği ağımız ve güçlü mali yapımız bize fazlasıyla sunmaya devam edecektir.

Mesajıma son verirken, TEB’in 2019 yılı faaliyet sonuçlarını ve mali tablolarını siz değerli paydaşlarımızın görüşlerinize sunmak isterim.

2019 yılı performansında emeği geçen TEB Yönetim Ekibi ve tüm çalışanlarımıza özverili çalışmaları için teşekkür eder, siz Hissedarlarımıza değerli ve sürekli desteğiniz için Yönetim Kurulumuz ve şahsım adına şükranlarımı sunarım.

2020'nin ülkemiz, Bankamız ve tüm paydaşlarımız için başarılı, üretken ve verimli bir yıl olmasını diliyorum.


                                                                                             
Yavuz Canevi
Yönetim Kurulu Başkanı